İyi değiliz!
Kızılay her Ankaralının yüreğidir.
Anılardır, gençliktir, özgürlüktür, kaçıştır, kendini buluştur.
Kafa dağıtmaktır, bir
duvara oturup gelip geçenleri izleyerek. Onların üzerindeki kıyafetleri
beğenmektir.
Dostlarla buluşmaktır
bir kahve içmelik zamanda. Limonata içmek için bir kafeye, kumpir yemek için
diğerine, lazanya için arka sokaktakine girmektir.
İlle de bir tanıdıkla
karşılaşmaktır karşıdan gelen.
Kitap almaktır, almasan
da bakmaktır. Paran olmadığında her kitabevinde 4-5 sayfa okumaktır beğendiğin
kitabı.
Hediye bakmaktır, o
dükkan senin bu dükkan benim tek tek gezerek, dükkan sahipleriyle muhabbet
ederek.
Bedava müzik dinlemektir.
Bazen halay çekmektir, neyi protesto ettiklerini bilmesen de aralarına karışıp.
Ankara simidi yemek, yarısını güvercinlere atmaktır.
Kursa gitmektir, sınava
hazırlanmaktır.
Dolmuşa, otobüse
binmektir Kızılay.
Hava güzel olduğunda otobüsten
erken inip biraz yürümektir.
Ankara'ya bir günlüğüne
bile gelenlerin uğrak noktasıdır.
Havalimana gidiş,
AŞTİ'den dönüştür.
Herkesin anı defterinde
gülümseyen bir sayfadır…
Bugün ne halde
bilmiyorum.
Görmeye yüreğim dayanmaz
diye oradan geçemedim.
Kaybedilen canlara hiç
gelemedim..
Artık YETER diye
bağırmak istiyorum!!
Ankarama dokunma!
Ülkeme dokunma!!
İnsanlarıma dokunma!!
Derdin kiminleyse git
onunla hallet, gücün yetiyorsa!!!