28 Ocak 2016 Perşembe

Ne keyifli okudum: Freud'un Kız Kardeşi


Yayınevi      : Nemesis
Yazar           : Goce Smilevski
Sayfa Sayısı: 240
Baskı yılı     : 2013
Ödül            : Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü

Hani bazı kitaplar vardır bitmesin diye okumaya kıyamazsın ama elinden bırakmak da istemezsin. Karakteri arkadaşın gibi merak edersin okuyamadiginda, acaba naptı diye. Öyle bi kitaptı işte benim için Freud’un kızkardeşi..

Okuma şenliğinde “Karakterlerden birinin kitabın isminde geçtiği bir kitap” kategorisinde okudum.
Arka kapak yazısı şöyleydi:

“Bu kitap, dünyaca ünlü psikanalist Sigmund Freud'un ve onun dört kız kardeşinin gerçekte de yaşanmış sarsıcı öykülerini anlatmaktadır. Freud, İkinci Dünya Savaşı döneminde Viyana'ya girmek üzere olan Hitler'in yaratacağı yıkımdan kurtarılmak için Londra'ya götürülür. Ona Londra'ya geçmesi için yardım eden kimseler, yanına almak istediği insanların isimlerini bir liste haline getirmesini isterler. Freud o listeyi hazırlar. Eşi ve çocukları dışında eşinin ailesi, doktoru, doktorunun ailesi, hizmetçileri, hatta küçük köpeği bile vardır listede. Ancak dört kız kardeşi yoktur.

Başta “ne kadar da sıcak görünen bir kitaptı, şimdi nazi kampına mı düşücem, off içim daraldı” diyerek başlamış, hatta pişman olmuştum.
Ama asıl pişmanlığım bu pişmanlık için oldu.

Kitap adından da anlaşılacağı üzere Sigmund Freud’un kız kardeşlerinden biri olan Adolfina Freud’un hayatını anlatıyor. Arka kapak yazısındaki olayla başlıyor ama geriye dönüp çocukluklarından itibaren anlatmaya başlıyor.

Adolfina ile Sigmund’un ilişki, Adolfina’nın annesiyle ilişkisi, arkadaşları… Okuyamadığım zamanlarda hep aklımda Adolfina vardı, naptı acaba, napacak acaba diye. Bir taraftan da kalan sayfalara bakıyordum ve baktıkça üzülüyordum az kalıyor diye.

Uzun zamandır en tat alarak okuduğum kitaptı.

Bitince vikitap’a ekledim ve yazılan yorumlara baktım. Oldukça düşük puan vermişler bu güzelim kitaba. Bu kadar sahiplenince bozuluyor insan. Yorumları okudum nedenini anlamak için. Düşük puan vermelerinin nedeni beklenti yanlışlığı:

Bir kere kitabın adı Freud’un kız kardeşi, Freud değil. Dolayısıyla kız kardeşini anlatması gayet doğal,, Freud’u değil.

Ayrıca türü roman. Roman demek kurgu demektir. En gerçek kaynaklara da dayansa bir roman yazarın hayal dünyasıyla şekillenir. Gerçek olmayan kısımlar mutlaka vardır. Kaldı ki zaten kitabı bir başkası yazmıştır, karakterin iç dünyası da yazarın iç dünyasıdır. Freud’un hayat hikayesini öğrenmek istiyorsan gidip, Freud’un biyografisini okuyacaksın!

Son derece yersiz eleştirilerdi okuduklarımın hepsi. Dublörün Dilemması’nı (o kitaba ait yorumum burada) göklere çıkarıp bu güzelim kitabı yerlere atınca yine hey gidi gençlik dedim yine. Edebiyatı ne kadar az anlamış bazılarınız!!

Adolfina’ya gelince… Canım Adolfina. Bence abisinden daha iyi bir psikolog olurdu. Çünkü abisinin anlamsız fikirlerine göre çok daha doğru şekilde anlıyordu insanları. "Bu kadın çocuğuna neden böyle davranıyor"un cevabını gayet yalın bir şekilde veriyordu hiç hissettirmeden. Dili gayet yumuşak ve akıcı. Teknik terim yok, sıkmak yok.

Ve benim için en güzel sürpriz de Venedik’te geçen bir kısım bulmamdı. Canım Venedik’in o yıllardaki tasvirini okuyunca, bugüne kadar çok da fazla şeyin değişmemiş olduğunu görmüş oldum. Tekrar gittim Venedik’e, Venezzia’ya :)

Avrupa Birliği Edebiyet Ödülünü son harfine kadar hak etmiş bence. Ben çok beğendim. Gönül rahatlığıyla tavsiye de ederim..




                               


4 yorum:

  1. D&R indiriminden almıştım bu kitabı. Sırasını bekliyor okunmak için. Bu yazı da iyi oldu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okuduktan sonra tekrar konuşalım ;)

      Sil
    2. Tamam bana uyar :) Buarada son mim yazımda sen de varsın müsait bir zamanında bakarsan sevinirim :)

      Sil

söyleyecek bir şeyin vardır mutlaka

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...