16 Eylül 2012 Pazar

Bir dilek tuttu, biz de onları buluşturduk..

Üzerimdeki tembellikten sıyrılarak, harika bi postla dönüş yapıyorum:
Cumartesi dilek gerçekleştirme var, kimler katılmak ister maili geldiğinde bennn dedim hemen.
Nedir dilek?
Mustafa Yıldızdoğan'la tanışmak istiyor çocuk!
Enteresan buldum açıkçası.
Neden Hadise diil, Murat Boz diil mesela, çocuklar en çok onları seviyor ya.
Çocuğun 9 yaşında ve kız olduğunu öğrendiğimde şaşkınlığım daha da arttı.
Onun dileğiydi ve eleştirme hakkım yoktu tabi ki.
Öncelikle, özellikle ve şiddetle belirtmek isterim ki, Bir Dilek Tut Derneği'nin hiçbir siyasi parti ya da ideolojiyle ilgisi, yakınlığı, sempatisi bulunmamaktadır. Derneğimizin tek sempatisi çocuklarımızın yüzünde oluşan gülümsemelerdir.

Ailemiz Kayseri'de yaşıyor.
Sude 9 yaşında, lösemi hastası, tedavi sürecini geride bırakmış, şu an kontrol aşamasında.
Çok çok daha iyi olacak tabi ki..
Sponsorumuz olan Hilton otelinde onlar için bir yer ayrıldı.
Ailemiz sabah erkenden yola çıkmışlar, 10.30 da Ankara'dalardı.
Otelimize yerleştik.
Ailemiz hazırlanırken Minik dilek çocuğumuz Sude'yi otelin de yakınında bulunan Kuğulu Park'ta gezdirdik, kuğuları izleyip güvercinleri besledi öncelikle.
Ardından kahvaltı yaptık birlikte. Sude'miz bu saatlerde oldukça çekingendi.
Kahvaltı sırasında Mustafa Yıldızdoğan hayranlığının nereden geldiğini merak ettim.
Ailecek hayranlarmış, hatta Sude daha önce, 4 yaşındayken onun konserine gitmiş.

Kahvaltıdan sonra Atakule'ye çıkarıp Ankara'yı yukarıdan gösterdik.
Oldukça kalabalık ve dağınık buldular. Kayseri'de Beştepelerden bakında tüm şehrin ızgara şeklinde paralel yollardan oluştuğunu görür, "ne kadar düzenli" olduğunu söylersiniz çünkü.

Ankara'ya ilk defa gelen Sude için tabi ki sonraki durağımız Anıtkabir oldu.
Müzeleri heyecanla gezdi.
Her şeyin açıklamasını sordu bize, dikkatle inceledi.
Ata'nın giysileri en dikkatini çeken kısım oldu. "Ayakkabıları ne kadar da büyük"müş..
Atatürk'ün okuduğu kitapları görünce çok kitap okuyacağına dair bize söz verdi.
Anıtkabir ziyaretimiz bittiğinde biz oldukça yorulmuş olduğumuzu farkettik ama Sude hala enerjik ve heyecanlıydı. 
"Başta çekiniyordum ama alıştım size şimdi, çok sevdim ben sizi abla" 
Anıtkabir hatırası olarak, ona Anıtkabir'den aldığımız, en sevdiği renk olan beyaz bir saat hediye ettik.

Öğle yemeği için Otele geri döndük.
Mustafa Yıldızdoğan'ın menajeri saat 7'de bizi beklediğini söylemek için aradığında Sude kalbinin yerinden çıkmak üzere olduğunu söyledi.
Heyecanını biraz dindirebilmek için Macera adasına gidip biraz oyun oynayalım dedik.

Derken vakit geldi.
Otele gidiyoruz.
Benim bindiğim aracı kullanan arkadaşım "keşke birkaç şarkısını yükleseydim" dedi.
Benim de o an aklıma geldi, keşke ben de bi kaç fotosuna baksaydım, tanırdım şimdi adamı :S
Neyse ki yol üzerindeki bilboardlarda konser afişi vardı da gitmeden görebildim.
Otele gittiğimizde girişte karşıladı bizi Mustafa Yıldızdoğan.
1,5 saatini ayırdı bize ve ailemize.
1,5 saat boyunca Sude hiç inmedi kucağından.
Sohbet ettiler, umudun ne kadar güzel olduğundan bahsetti Mustafa Yıldızdoğan ona, inancını hiç kaybetmemesini, nefes alabildiğine göre dünyanın en zengin insanı olduğunu söyledi.
Şarkılarını söylediler birlikte.
Albümlerini hediye etti Sude'ye ve ailesine ve amcasına ve babasının kuzenlerine :)




"Konsere gelecek misin?" diye sordu.
"Tabi ki" dedi Sude.
Sude'nin en sevdiği şarkı olan kızıl elma'yı sahnede kendisi ile söyleyip isteyip istemediğini sordu.
Hepimizin tüyleri diken diken oldu bu soruda.
Araçlarımıza atlayıp gittik festival alanına.
Sadece Sude'yi diil, bizi de aldırdı içeri.
Kuliste oturduk hep birlikte.
Haızrlanması bittikten sonra Sude'yi istetti yanına, konser başlayına kadar Sudemiz Mustafa Yıldızdoğan ile birlikte bekledi.
Saçları yapılmasını istedi Mustafa Bey.
Kızımız sahneye hazırlandı.
Beklerken "kalbim dışarı çıktı bakk" diye göğsünü tutup duruyordu.
"Çok heyecanlandım, çokkk"

Ve beklenen an geldi.
Mustafa Yıldızdoğan sahnede.
Binlerce kişi konser alanında.
Derken Mustafa Bey Sude'yi sahneye davet etti.
Sude makinesini bana vermişti, o şarkı söylerken çekmem için.
Ama hayatımın en kötü çekimini yaptım kesinlikle.
Ellerim, dizlerim titremeye başladı, doğal olarak görüntü de.
Neyse ki diğer arkadaşlarım da çekim yaptı garanti olması için.
İşte o an:


Konser bitimi mutluluk gözyaşları..
Gözyaşlarını tutamayan mutlu bir aile.
Gözleriniz hep mutluluktan yaşarsın Sude, Güneş anne ve Feytullah baba..
Anneler neyse de, ağlayan babalara hiç dayanamıyor yüreğim..

Dün gece Ankara halkı Kızıl Elma'yı Sude ile birlikte söyledi.
Bir çocuk daha gülümsedi ve dünya biraz daha güzel bi yer haline geldi..



13 yorum:

  1. gözlerim doldu,ne kadar güzel birşeye daha imza attın.bu postlarını okudukça dünyada hala güzel şeylerin varlığına inancım daha da artıyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. işin buraya gelmesinde o kadar çok insanın emeği var ki.
      bu dilekte sadece eşlik ettim.
      yine de hepsi adına ben teşekkür edeyim..

      Sil
    2. tahmin edebiliyorum.ayrıca BİR DİLEK TUT un sitesini gezdim.çok güzel şeyler gerçekleştirilmiş..inşallah daha çok çocuğun isteği gerçek olur.bu siteyi kaydedeceğim ve boş olduğum bir dönem ilgilenmeye çalışacağım inşallah.

      Sil
    3. kesinlikle çok güzel şeyler gerçekleştiriyor. ama sadece izin veren ailelerinkini yayınlayabildiği için az şey yapmış gibi görünüyor. içinde olunca anlıyorsun. aramıza bir yeni gönüllünin katılmasına vesile olabilirsem daha ne isterim..

      Sil
  2. ama bu harika bir şey , bu kadar güzel bir şeyde emeğiniz olduğu için kutlarım, gerçi siz ödülünüzü almışsınızdır, kızımızın sevinci ile ama...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle! en güzel ödüldü onun gülümsemesi..

      Sil
  3. Ne kadar da mutlu görünüyor.
    Sen bir meleksin NarÇelen^^
    :)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili narçelen sanırım ortak arkadaslarımız var. Murat ve hicran.. Az önce facede murat senin bu postunu paylaşmış! Daha sık görüşme dileğiyle sevgiler! Bu arada bende katılmak istiyorum ama cocuklarım küçük olduğu için pek fırsat bulamıyorum. Ama yakın zamanda belki görüşürüz!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hicranın postunu görünce hönk olmuştum, tekrar hönkkk oluyorum.
      hoş bir tesadüf.
      yakın zamanda görüşürüz umarım.

      Sil
    2. dünya küçük dimi.çok benzer bir şekilde arkadaşımın ablasıyla da görüşüyormuşuz :) görüşürüz inşallah canım :) takipteyim...

      Sil
  5. Helal olsun ben de çok büyük Mustafa yıldız doğan hayranıyım okurken gözlerim yaşardı. Çok güzel bir iş başarmışsınız. Rabbim sizi ödüllendirir. Kızımıza da acil şifalar diliyorum.

    YanıtlaSil
  6. Soluksuz okudum. En buyuk ovguleri hak ediyorsunuz.

    YanıtlaSil

söyleyecek bir şeyin vardır mutlaka

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...