Komik, eğlenceli, biraz ergen işi olmakla birlikte on ikiden vuran psikolojik analizleri olan bir kitap "Küçük aptalın Büyük Dünyası".
Kafa dağıtmak, rahatlamak için birebir.
Dili zaman zaman argoya kayıyor ve küfür içerikli.
Kitapta en sevdiğim, dönüp dönüp okuduğum kısmı paylaşmak istedim.
Kendinden birşey bulmayanı görmedim.
İlk olayımız budur.
Ayrıldığınız şahıstan başka kimseyle y.yişmek istemezsiniz,
Murat Boz gelse s..mişim t..şaklarını dersiniz.
Ha bire ara beni, gel bana, sev beni, aşkımsın tarzı şeyler beyninizden
geçer.
Göz sürekli telefondadır. Önce o telefon kapanır, 10 dakika sonra hemen
açılır.
Sonra "ararsa asla açmıcam aslaaaa".
10 dk sonra, "ararsa çok soğuk konuşacam".
10 dakika sonra "aradığında canan sen açsana yok de benim için".
10 dakika sonra "arasa ah bi
arasa".
Bunun sonrası ise, el telefonda, göz tavanda fonda bayık müzikler eşliğinde
"Allahım arasın benii" diye dua ederken bulur kendini.. Burada er
kişi sürekli takip edilir. Sanki 1 günde birini bulacakmış gibi eğer hala
silinmediyse facebooktan en az 25 kez sayfasına tıklanır.
Kişisel iletiler hep damardır, "canım yanıyor :(", "yarısı
senin, yarısı ihanetinin bekçisi","Kıymet bilene gelsin bu şarkı" gibi..
Kapıcının çocuğunun bile
beyni s..ilir.
Dünyadaki tek sorun onun ayrılığıdır. İşin garibi başkalarının da
umurlarında olmasını ister.
Dünyaya göktaşı düşecek 15 dakika sonra desen "yaa benim derdim
başımdan aşkın ne diyosun sen!" diyip terslemeye müsait yapıları vardır.
Dışarı çıkmaz, sadece sevgilisini anlatacağı arkadaşlarıyla konuşur
diğerlerini bir kalemde siler, kendini eve kapayıp ağlarr ağlarr ağlarr.
En büyük pişmanlıklar keşkeleri kadınlar bu dönemde yaşar.
Zaten bir kadın pişman olmuşsa yaptığından en başta döner, yok dönmediyse bir daha beklemenin alemi yok.
Zaten bir kadın pişman olmuşsa yaptığından en başta döner, yok dönmediyse bir daha beklemenin alemi yok.
O karı hayattaaaa dönmez..
En sevdiğim sendrom.
Bi önceki hareketleri karşılığında tek bir mesaj, arama olmayınca hemen
hanım kızımız silkelenip kendine gelmeye başlar.
Kendine selam veren her erkeğin ona asıldığını düşünür.
Eski sevgililerle fingirdeşme durumları olur bu dönemde.
Dışarı çıkmaya başlar, iletileri değişir: "mutluyum :)".
En önemlisi birileriyle flört aşamasında olur.
Ha bire sataşmalar "yaa batuhann yaaaaa" falan gibi bize batuhan
diye birinin varlığını belli edecek iletiler yazar. Sorduğunda “hacı naaptın
eski sevgiliyi?", "Amaan ya boşver onu önümüzdeki maçlara bakalım biz" sinyali
verir.
Bu dönemde içilir s..ılır gezilir, biraz rahatsa sevişilir.
"Hayat onsuz güzel, herkes bana eş, herkes bana değer" dönemi
geçirilir.
En çok duruma uyan şarkı ise "Yüzünü bile görmek istemiyorum, yoluma
çıkmasan iyi edersin, sözlerim sana ağır mı geldi, kalbini mi kırdım
afedersin"
Sanki kız o kadar acı çekmemiş herifi kendi bırakmış, adam peşinde pervane
gibi davranır durur.
Bu laylaylom faslında da aramayan er kişi, hanım kızımızın bünyesinin içine
s..ar.
Bi anda çöker.
Kendini çirkin, işe yaramaz, kimse beni sevmez, herkes kötü ben iyi, elimde
sadece temiz yüreğim yaptığım sevaplarım var moduna geçer.
"Beni de Allah yarattı ulan" diye isyanlara geçer.
Acıtasyonun Allahı bu dönemde gerçekleşir.
Acıtasyonun Allahı bu dönemde gerçekleşir.
"Benim tek sorunum herkesi
kendim gibi sanmam ", "insanları tanıyorum yavaş
yavaş", "sadece susuyorum", "insanlar neden bu kadar kötü
kalbim acıyor :(" gibi cümlelerle hayatına yön verir.
Sanki milletin işi gücü yok bu salağın üstüne oyun oynayıp "hahaha saf
bir kız bulduk, hadi onla dalga geçip iyi niyetini suistimal edelim" diye
düşündüklerini sanır.
Ulan bi önceki dönemde "koymuşum minareyi g..üne" diyen o değilmiş gibi dünya
omuzlarını ezmiş modunda ağlak ağlak dolanırlar.
Hayatındaki diğer sorunları bu dönemde farkederler. "İşim yok
zaten" "annemle hep kavga ediyoruz" h..tir sivilcem çıkmış"
gibi..
Bu iyice beynin mal olduğu sendromdur.
Kafa bi demet akalına gider bi orhan gencebaya.
Serdar ortaç şarkıları gibi ne anlatmaya çalıştığını anlamazsın. Mesela
adamın şarkısının başı “aşığım sana ulan ölüyorum kahpe” diye başlar, ortasına
doğru “meğer kardeşini seviyormuş onu anlatmaya çalışmış”, ortasında “nan
evlilermiş” dersin, sonra “kadın bunu aldatmış, başka memlekete gitmiş” dersin,
şarkı devam ettikçe “aldatan meğer serdarmış s..inde bile değilmiş, 3 sevgilisi
bile varmış” dersin, anam bi anda dünya barışıyla ilgili bir mesaj hoop sonunda
“haydi kızlar plaja”..
Kadının ruh halide böyle değişir, sabah kalkar "çok seviyorummm böhüüü"
diye ağlar.
Öğlene doğru "ben eski sevgilimi daha çok seviyorum aslında
unutamadığım o".
Öğlen, "ya aslında ona hissettiğim sevgi değil, elde edememe sahip
olamama".
Akşam üstü "karşı komşu da ne yakışıklı lan".
Akşam ise "artık kimseyi sevmeyeceğim atkı öreyim bari"..
Artık heriften umudu kesmişsindir, ”ulan bari bir selam ver dost olalım”
diye geçirirsin.
15 dakika haber alamazsan ne yaptığını duyamazsan, “öldü mü lan?” diye
düşünürsün.
Artık bazı şeyler için geç olduğunu farkına varırsın.
Dönse bile bilirsin eskisi gibi olamayacak birşey.
Bazı şeyler artık sana çok uzak gelir, düne kadar ağladığın anılar bu
dönemde gülümsetir seni.
Şarkılarda ciğerini parçalayarak ağlamak gelmez içinden sadece dalarsın
öyle.
Mutlaka başka biri daha vardır bu dönemde, kıyaslarsın sürekli. Kafanda
biriktirdiğin konuşmalar bu dönemde daha softlaşır.
Şu köşeden çıksa şimdi suratına bakmayacağım dediğin anlar geçmişte
kalmıştır.
Canını acıtan şeyler de artık koymamaya başlar.
Nefes almaya başladığını fark edersin..
Böylelikle bir aşkın daha sonuna
gelirsin..
PuCCa_Küçük Aptalın Büyük Dünyası
meraba canım.blogunu çok beğendim ve izlemeye aldım.bende bloguma ve kampanya çekilişime bekliyorum :)
YanıtlaSilhttp://sennursalih.blogspot.com/2012/09/oyuncak-denizinden-1-sansli-izleyicime.html
ben geldim harika tiye almışsın gülerek okudum.
YanıtlaSil:)))senin yazılar süper..
komşu gidip gelelim yazılarını okumak istiyorum.
sendrom yazısı Pucca'ya ait.
Silben de çok eğlenerek okuyorum..