Tiyatronun yeri hep farklıdır bende.
Ama ne hikmetse öğrenci ve memur şehri Ankara'da devlet tiyatrosunun oyunlarına bilet bulmak hep çok zordur.
Biletler daha internette satışı başlamadan tükenir.
Bir yandan çok mutluluk veren birşey tiyatroya bu kadar rağbet edilmesi, biletlerinin tükenmesi.
Ama 3 yıldır bilet bulamadığım oyun olduğunu düşününce gıcık olmuyor da değilim hani.
Aklımdaki kadınlar izleme şansını elde ettiğim oyunlardan biriydi.
Neil Simon'un yazdığı oyunu mükemmel bir şekilde sundular Ankara Devlet Tiyatrosunun başarılı oyuncuları.
Gerçek hayattaki ilişkilerinde yakınlaşma sorunu yaşayan, yazar kimliği ile birey kimliğini dengelemekte zorlanan bir erkeğin kafasının içinde, hayatındaki kadınlarla yaptığı konuşmalar hakimdi oyuna.
Hepsi çok başarılıydı ama özellikle eşi rolünü oynayan Zeynep Ekin Öner'i hayranlıkla izledik sevdiceğimle birlikte.
Bu ne zerafet ve nasıl güzel gülüyorsunuz siz öyle?
Küçük oyuncu Zeynep Bostancı'nın da bir harika olduğunu söylemeden geçmek istemiyorum.
O yaşta sahnenin tozunu yutmak ne büyük bir mutluluk olsa gerek.
Ve buna teşvik eden, destek veren bir aileye sahip olmak.
Çok şanslısın Zeynep, çokk!
Aslında oyun üzerine saatlerce konuşabilirim.
Derinnn bir psikoloji içeriyordu.
Ailedeki anne-baba arasındaki sorunların, aklı ermez sanılan çocuğu nasıl derinden yaraladığı,
anne babanın çocuklara belki yorgun oldukları, belki kendi sorunlarıyla uğraştıkları için, belki o an müsait olmadığı için söyledikleri küçük yalanların ya da başından atma cümlelerinin, o hiç farkında olmadıkları cümlelerin çocukların hayatında nasıl etki bıraktığını izledim.
Karşısındaki kadın ne kadar harika olursa olsun o eski duygulardan arınamayan yetişkin bir insanın ilişkisine nasıl tutunamadığını ve kadının neden elinden bir şey gelmediğini gördüm.
Dedim ya, çok uzun konuşabilirim üzerine.
Derinnnnn bir oyun olmasının yanında çok da keyifliydi.
Sıkmadan, daraltmadan akıyordu.
Avuçlarım acıyana kadar alkışladım ama bir kez de buradan alkışlamak istiyorum.
Emeğinize, yüreğinize sağlık..
Resimler, Devlet Tiyatrolarının sayfasının alınmıştır..
Keşke Ankara'da olsaydım dedirtti bana bu oyun..Ne güzel anlatmışsın Narçelen :)
YanıtlaSilsenin bulunduğun şehirde de çok güzel oyunlar vardır eminim. teşekkürler..
Silİzledim bu oyunu, güzeldi ama açıkçası çok fazla keyif almadım. Yazdıklarını okuyunca acaba kaçırdığım yerleri varmıydı diye düşündüm :)
YanıtlaSilBir de çok merak ettim 3 senedir bilet bulamadığın oyun hangisi acaba ^_^
Bir Delinin Hatıra Defteri.
Silİnsanlar arabada uyuyup, sabah 6da kapıda kuyruğa giriyormuş.
E haliyle bilet de kalmıyor..