Yazarı : Murat Menteş
Türü : Roman
Yayınevi : İletişim Yayınları
Sayfa sayısı : 263
Sayfa sayısı : 263
Çok konuşan ve uzun
cümleler kuran, hele de gereksizse, insanlara (özellikle de erkeklere) karşı
tahammül gücüm çok azdır. Buna rağmen bu kitabı sonuna kadar okumayı başardım.
Her ne kadar kitabın
arkasında yer verilen yazar yorumlarında "kelimelerin müthiş gücü"
ifadeleri kullanılmışsa da
yazarın dili beni en çok yoran şey oldu. Özellikle ilk sayfalarda beni biraz daraltmıştı. Neyse ki okudukça alıştım.
yazarın dili beni en çok yoran şey oldu. Özellikle ilk sayfalarda beni biraz daraltmıştı. Neyse ki okudukça alıştım.
Misal; "ağustos güneşi
patlamış bir düdüklü tencerenin fırlayan kapağı gibi İstanbul'un tavanına
yapışmıştı" cümlesi bir günün çok sıcak olduğunu anlatmak için pek tercih
edilmeyen, pek de estetiği olmayan bir cümledir bence. Ki bu en masumlarından
biriydi.
Bir bölümde "-... yı
tanıyor musun?", "-hayır ama seçenek sunarsan belki tanırım"
diyaloğunun ardından alfabenin her harfine karşılık gelecek, (29 tane) seçenek
sıralanmıştı ve daha kötüsü cevap hiçbiri değildi :S
Konuya gelince, kurgu son
derece saçma başlamakla birlikte, gittikçe sarpa saran ve merak ettiren bir hal
alıyor. Okutuyor kendini.
Tabi konu haricinde
"bunu ne diye anlattın ki şimdi?" dediğim bölümler de oldukça
fazlaydı. dürüst olmak gerekirse bazı kısımları da satır atlaya atlaya geçtim,
geyik dozu fazla geldi.
En sevdiğim yanı ise aynı
olayın 3 farklı gözden anlatılmasıydı ki, olaylara ışık tutan bu oldu. Geri
dönüp dönüp diğerlerinin gözünden anlatılışını okuma gereği duydum.
Özetle; geniş bir zamanda,
geyik modunuzda olduğunuzda ve kafa dağıtmak istediğinizde okunabilecek bir
kitap bence. Bir şeyler katsın modunda okuyanlar oldukça hayal kırıklığına
uğrayacaktır, dikkat.
Kitabı sevdim ancak bu
yazarın başka bir kitabını uzunn bir süre okumak isteyeceğimi sanmıyorum..
Bu cümle ise kitabı almamın
nedenidir:
"İtiraf etmeliyim ki
aziz okur, benim ömrüm, her birini gebertmek istediğim insanlarla aramdaki
buzdağlarını eritmeye çalışmakla geçiyor."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
söyleyecek bir şeyin vardır mutlaka