27 Ekim 2015 Salı

Haydi Ankara, İtalyan filmlerine..


Seçim öncesiydi, sonrasıydı, canlı bomba alarmlarıydı, ego şoförüydü... çok gerildik Ankaralılar olarak! 
Artık rahatlama zamanı.
Hem de İtalyanlarla, İtalyan filmleriyle.
9-15 Kasım tarihleri arasında, Çağdaş Sanatlar Merkezinde film gösterimleri yapılacak.
Tüm filmler Türkçe alt yazılı; yani güzelim italyancaya doyacağız.

19 Ekim 2015 Pazartesi

Filmi olan kitaplar...: Duyguların Rengi - The Help



Orjinal Adı  : The Help
Yazarı          :  Kathryn Stockett 
Türü             :  Roman
Sayfa sayısı  :  576

Yer Mississippi, Jackson. Hikaye, 1962 yılında geçiyor.
İnsanların zenci ve beyaz olarak ayrıldığı dönem.
Zenciler 2. sınıf vatandaş, beyazlara hizmet etmekle görevli.
Zenci kadınlar hizmetçi olarak doğuyor. Kendi çocuklarını başkaları büyütürken onlar beyazların çocuklarını büyütüyor.
Zencilerin hakları ya da siyah-beyaz eşitliği hakkında konuşmak kesinlikle yasak.
O dönemde arkadaşları gibi evlenip, çocuk yapıp, yardım derneklerine katılmak dışında bir yaşam tarzı seçmeyerek üniversite mezunu olan ve yazarlığı seçen genç bir kadın olan Skeeter'la karşılaşıyoruz.

Gelin Adaylarına Tavsiyeler... 2: Dış Mekan Çekimleri



Düğün biter, geriye fotoğraflar kalır.
İnsan çocuklarına göstereceği güzel fotoğraflar olsun istiyor.

Bana çok yakın bir arkadaşım dış mekan çekimlerini düğünden sonra çektirmem tavsiyesinde bulunmuştu.
Çok içime sinmedi.
Tekrar hazırlanmakla uğraşmak istemedim.
Sonra o ilk günün heyecanının yüze yansımasını fotoğraflara başka bir canlılık katar diye düşünüyordum.

14 Ekim 2015 Çarşamba

Ankara diye bir şehir yoktur. Ankara diye insanlar vardır!

Terörün her türlüsünü kınıyorum da, Ankarama uzanan eller gani gani kırılsın!!


“Ankara diye bir şehir yoktur. Ankara diye insanlar vardır.”
Var ya, can evimden vuruldum resmen. Nasıl da yerinde bir ifade.!
Doğru.
Ankara diye insanlar vardır.
Ve o insanlar, güven demek, sahicilik demek, vicdan demek, merhamet demek, birlik beraberlik, kenetlenmek demektir. Huzur demektir. Neşe, coşku, ferahlık, aidiyet demektir. Ya da benim aklıma ilk bunlar geliyor. Çünkü benim Ankara’larım öyle.
Nedense sonbahar geldi mi daha çok özlüyorum memleketimi.. Ekim yumuşak geçer, gündüzleri ılık, geceler serin..
Ankara’m, Kasım geldi mi kasımpatı kokar. Kokusu yoktur ki dersiniz şimdi.. Bir çeşit vardır kokusu, Kasım’larda Atatürk kokar Ankara..

5 Ekim 2015 Pazartesi

Gelin adaylarına tavsiyeler... 1: Tarih belirlemek



Uzun bir aradan sonra Selamlar...


Düğünün üzerinden 6 ay geçmesine rağmen kendimi hala yeni gelin olarak görmeye devam ediyorum.

İlk olarak şunu söyleyeyim: Evlilik güzel bir şey!

Ütülü gömlekli, jöleli saçlı, parfümünü sürüp gelmiş adamı zaten seviyordunuz.
Sevdiğiniz insanın uykudan yeni uyanmış, hatta uyanmamış, duşa girmeden önceki ter kokmuş, az önce wcden çıkmış hallerini görmek de çok güzel.
O adamı her ne kadar rahat bir ilişkiniz olsa bile, kolunuza eşiniz olarak takmak, her kesime kabul ettirmek, yüzüğünü ve soyadını taşımak olağanüstü :)
Evlilikten korkan varsa

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...